(Bu bir TV haberidir)
Yeni gözde meslekler
15 Mayıs 2015 Cuma
8 Mayıs 2015 Cuma
Sanal dünyanın mimarları: Oyun tasarımcıları
Not: Haberde kullanılan oyun fotoğrafları, oyunların internet sitelerinden alınmıştır.
Haber: Şahin ALP
Fotoğraflar Şahin ALP
(Bu bir fotoröportaj haberdir.)
1 Mayıs 2015 Cuma
24 Nisan 2015 Cuma
Negatifi at, yerine pozitifi koy!
Tıp her zaman her derdimize tam
olarak çare olamadığı için alternatif tıp diye bir alan var. Günümüzde birçok
alternatif tıp tekniği, insanlar tarafından dertlerine çare olarak görülüyor.
Fakat bunların arasında öyle bir alan var ki, o bildiğimiz geleneksel
alternatif tıp tekniklerinin hiç birine benzemiyor. İnsanın içindeki kendi
enerjisinin ortaya çıkmasını sağlayan, şifalı bitkileri ve taşları tedavi için
kullanan Bioenerji alanından bahsediyoruz.
Bu alanda kendilerini yetiştiren ve “Bioenerji Uzmanı” olarak
adlandırılan kişiler, bazı rahatsızlıkların tedavisinin uzaktan bile gerçekleştirilebileceği
görüşünde. Ülkemizde bu işi yapan kişilerin sayısının oldukça az olmasına
karşın birçok kişinin şifa bulmak için bu yola başvurması, bioenerji
uzmanlığını günümüzün gözde mesleklerinden biri haline getiriyor.
Hüseyin DİKER - Bioenerji Uzmanı
Uzakdoğu ve Batı ülkelerinin
birçoğunda hastanelerde uygulanan bir tedavi yöntemi haline gelmeye başlayan bioenerji,
tıbbi olarak açıklaması yapılamadığından dolayı ülkemizde henüz çok gelişme
gösteremeyen bir alan. Buna rağmen bioenerji uzmanlarına başvuran insan
sayısının gün geçtikçe artması ise göz ardı edilemeyecek bir gerçek. Sınav
stresinden şikayetçi olan öğrencilerden tutun da sakatlığının bir an önce geçmesini
isteyen sporculara kadar her kesimden insan, bioenerji uzmanlarının kapısını
çalıyor. Öyle ki, bu kişiler arasında kendi derdinin dermanını kendi alanında
bulamayan doktorlar bile var. Uzaktan tedavinin mümkün olduğunu savunan bioenerji
uzmanlarına yurtdışından başvuran hastalar da yok değil. Biz de bu hafta, Işık
Bioenerji ve Kişisel Gelişim Merkezi sahibi ve Bioenerji Uzmanı Hüseyin Diker
ile mesleğinin ayrıntılarını öğrenmek üzere küçük bir söyleşi gerçekleştirdik.
İnsan vücudunda "Çakra" denilen 7 ayrı enerji noktası bulunuyor
(Bu bir multimedia haberdir.)
Haber: Şahin ALP
Fotoğraf: Şahin ALP
Kamera: Şahin ALP
17 Nisan 2015 Cuma
Tüm dertlerin devası Fizik Tedavi Uzmanı
(Bu bir fotoröportaj haberdir)
Haber: Şahin ALP
Fotoğraflar: Şahin ALP
10 Nisan 2015 Cuma
Bir alternatif meslek hikayesi
Manisa’nın Soma ilçesinde geçtiğimiz yıl bir kömür
madeninde meydana gelen kaza sonucu 301 işçi hayatını kaybetti. Madende yaşam
odasının bulunmaması ise ölü sayısının bu denli yüksek olmasının başlıcaca
sebebi olarak gösterildi. Türkiye ancak bu kazadan sonra iş güvenliğine verilen
önemin yetersizliğini fark etti. Bu büyük felaketin sonucunda tüm firmaların iş
güvenliği uzmanı çalıştırması ve işçilere güvenlik konusunda eğitim verilmesi
zorunlu hale getirildi. Sektörde iş güvenliği uzmanı sayısı yetersiz olduğu
için de mühendislik, mimarlık gibi bölümleri bitirenlere kısa bir eğitim
verilerek bu açık kapatılmaya çalışıldı. Hal böyle olunca iş güvenliği
uzmanlığı bir anda patladı ve günümüzün alternatif meslekleri arasında yerini
aldı.
Serap Palut - İş Güvenliği Uzmanı
Kimdir? Ne iş yapar?
İş
güvenliği uzmanlarının görevleri arasında eğitim, ortam gözetimi, raporlama ve
tespit-öneri defterinin tutulması yer alıyor. İş güvenliği uzmanları, her
sektörden firmalarda çalışan işçilere, iş sağlığı konusunda eğitim veriyor.
Daha sonra verilen bu eğitime dikkat edilip edilmediği konusunda hem iş veren
firmaları hem de işçileri gözetliyorlar. Ortam gözetiminden elde edilen
sonuçları da bir rapor halinde hazırlayarak işverene sunuyorlar. Ayrıca,
Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan denetleme için gelen
müfettişlerin, firmanın iş güvenliği kurallarına uyup uymadığını kontrol etmesi
için tespit-öneri defteri tutuyorlar. Sıfır Risk OSGB (Ortak Sağlık ve Güvenlik
Birimi) çalışanı olan İş Güvenliği Uzmanı Serap Palut, tespit-öneri defterinin,
uzmanın görevini gereğiyle yerine getirdiğini gösteren belge olduğunu ifade
etti.
Gel vatandaş! 15 günde uzmanlık!
İnsan
hayatı söz konusu olduğu için büyük bir vicdani sorumluluk gerektiren iş
güvenliği uzmanlığı, özellikle inşaat mühendisleri ve mimarlar tarafından bir
ek gelir kapısı olarak görülüyor. 15 günlük bir eğitimle iş güvenliği uzmanlığı
belgesi alabiliyorlar. Bu sayede çalıştıkları firmalarda hem kendi işlerini
yapıp hem de buna ek olarak iş güvenliği uzmanı olarak görev yapıyorlar. Ancak
bu durum, üniversitelerin iş sağlığı ve güvenliği bölümünden mezun olanların
önünde büyük bir engel. Çünkü büyük firmalar, zaten kendi personeli olan bu
kişileri daha az ücretle iş güvenliği uzmanı olarak çalıştırıyor ve bu sektörde
maaşların düşmesine sebep oluyor. İş sağlığı ve güvenliği bölümü mezunu olan
Serap hanım, bu durumun adaletsizlik olduğunu ve iş kalitesini düşürdüğünü dile
getirdi. İş güvenliği uzmanı olmak için 15 günlük bir eğitimin yeterli
olmadığını vurgulayan Serap hanım, bunun sebebinin ise henüz sistemli bir
çalışmanın olmamasından kaynaklandığını söyledi.
İşçilerin güvenliği için iş yerlerinde birçok uyarı levhası bulunuyor
Uzman çok, işin ehli yok
Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın firmalara iş güvenliği uzmanı çalıştırma
zorunluluğu getirmesiyle birlikte, iş güvenliği firması ve iş güvenliği uzmanı
sayısında büyük bir artış meydana geldi. Sektördeki açığı fırsat olarak gören
ve alternatif bir meslek arayışında olan çoğu kişi, bir anda bu alana yönelmeye
başladı. 27 Aralık 2014’te İş Güvenliği Uzmanlık Sınavı’na giren Serap Hanım, o
tarihte bu sınava katılan 32 bin aday olduğunu söyledi. Kendisinin çalıştığı
Sıfır Risk OSGB Şirketi’nin de bir yıl önce kurulduğunu belirten Serap Hanım,
bu işi yapan kişi sayısının arttığını, ancak işi bilen insan sayısının az olduğunu
vurguladı.
Uzman dediğin bağımsız olacak
İşgüvenliği
uzmanlarının en büyük sorunlarında biri, çalıştıkları iş güvenliği firması ve
onlardan hizmet alan müşteri firmalar ile kendi sorumlulukları arasında
kalmaları. Bu sorunun başlıca sebebi ise tespit-öneri defterinin doldurulması
konusu. Bazen firmalar iş güvenliği uzmanlarından gördükleri eksiklikleri
tespit-öneri defterine kaydetmemelerini isteyebiliyor. Bünyesinde çalıştıkları
iş güvenliği firmaları da müşterilerini kaybetmemek adına iş güvenliği
uzmanından bunu kabul etmesini isteyebiliyor. Böyle bir durumda ise iş kazaları
kaçınılmaz hale geliyor. Serap Hanım, bu tip durumların önüne geçmek için iş
güvenliği uzmanının bir firmadan bağımsız olarak çalışmasının en doğrusu
olacağı görüşünde.
İş yerindeki güvenlik uyarılarını dikkate almak hayat kurtarıyor
Eğitim şart
İş
kazalarının birçoğunun ihmalden kaynaklandığını belirten Serap hanım, bu
ihmalin bazen firmadan kaynaklandığını, bazen de işçilerin kendi ihmalleri
olduğunu vurguladı. Sahada çalıştıklarında en çok gördükleri eksikliklerin
çalışırken emniyet kemeri kullanılmaması ve baret takılmaması olduğunu belirten
Serap hanım, “kaza geliyorum demez ancak gelmeden önce görmek gerek” dedi. Hem
işverene hem de işçilere iş sağlığı güvenliği eğitiminin önemini aşılamak
gerektiğine dikkat çeken Serap hanım, iş kazalarının hiçbir zaman yüzde yüz yok
edilemeyeceğinin ancak ihmallerin önüne geçilerek en alt seviyeye
indirilebileceğinin altını çizdi.
(Bu bir fotoğraflı haberdir.)
Haber: Şahin ALP
Fotoğraflar: Şahin ALP
3 Nisan 2015 Cuma
Üçü bir arada!
İnsanların
hayatlarını kolaylaştırmak üzerine yapılan projeler insanlık tarihi boyunca her
dönemde değerli olmuştur. Özellikle içerisinde bulunduğumuz bu zaman diliminde,
eskiden insanların kol kuvvetiyle yaptığı işleri makinalara yaptırarak insan
emeğinin daha verimli işlerde kullanılması, yaşadığımız çağda yapılan en güzel
işlerden biri. Bu bağlamda düşünüldüğünde mühendislerin geliştirdikleri yeni
teknolojiler de paha biçilemez bir hale geliyor. İnsan yapımı teknolojik
aletlerin akıllandırılarak daha fazla özelliğe sahip hale getirilmesi ise,
üretim bandının vazgeçilmezleri arasında yerini aldı. Eski dönem bilim kurgu
filmlerine konu olan olayların birçoğu günümüzde gerçeğe dönüşmüş durumda.
Bunun baş mimarları olarak da yazılım, elektrik-elektronik ve makina
mühendisleri gösteriliyor. Fakat günümüzde bu üç alanı da bünyesinde bulunduran
yeni bir dal ortaya çıkmış durumda. Mekatronik mühendisliği.
Ömer YAVAŞ - Mekatronik mühendisi
Mekanik ve elektronik kelimelerinin
birleşiminden adını alan mekatronik mühendisliği, mühendislik alanın yeni gözde
üyesi. 2008 yılında ülkemizde yalnızca üç üniversitede lisans düzeyinde bölüm
olarak açılan mekatronik mühendisliği, bugün 20 üniversitede lisans düzeyinde
bölüm olarak bulunuyor. Bünyesinde hem
yazılım, hem makina, hem de elektrik-elektronik öğretilerini barındırması
sebebiyle de gençler arasında çok fazla rağbet görüyor. Büyük üretim firmaları
da klasik mühendisler yerine bu çok özellikli yeni nesil mühendisleri
bünyelerine katmayı tercih ediyor. Mesleklerinin henüz çok fazla tanınmaması ve
bazı firmaların bu yeni nesil mühendisleri işe alım sürecinde çekingen
davranmaları, mekatronik mühendislerinin bugün tek sorunu. Ancak bu sorun
mekatronik mühendisliğinin geleceğin mesleği olarak gösterilmesi önünde engel
teşkil edecek kadar büyük değil.
Ömer Yavaş, Teknosin Kodlama Sistemleri A.Ş.'de çalışıyor
(Bu bir multimedia haberdir)
Haber: Şahin ALP
Fotoğraflar: Şahin ALP
Kamera: Şahin ALP
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)